Kalbin temizse hikayen mutlu biter!

Dr. Milton Erickson kimdir?

milton_erickson_hipnozMilton Hyland Erickson yaygın olarak dünyanın en önde gelen hipnoz uygulayıcısı teorisyeni ve öğretmeni olarak bilinir. Modern medikal hipnozun babası olarak anılan tek isimdir. Amerikalılar onu “Bay hipnoz” (Mr. Hypnosis) olarak tanıdı (Secter, 1982).

Hipnozun saygı duyulan klinik bir araç haline gelmesinde en en büyük pay kendisindedir. Yalnızca Phonix?teki ofisinde 30.000 civarında hasta ile çalıştığı tahmin edilmektedir. Kendisi hakkında sadece Amerika?da 100 den fazla kitap yazılmıştır. Dünya çapında adını taşıyan 50 adet enstitü bulunmaktadır.

Aynı anda hem psikoloji okurken hem de tıp fakültesini bitirdi. Bu sayede hem American Psychological Association (Bizdeki Psikologlar Derneği?nin karşılığı) hem de American Psychiatric Association (Amerikan Psikiyatri Derneği) üyesi olabildi. Yani hem psikiyatrist hem psikolog olan nadir bulunan özellikleri sahip bir bilim adamıydı.
Ondan önce hipnotistler hipnozun “Hipnotistin otoritesini kabul eden pasif durumdaki danışanın telkin alma kabiliyetini arttırarak ona telkinler yağdırmak ? olduğunu düşünüyorlardı. Onun metodu ise içsel kaynakları (inner resources) öne çıkararak terapide kullanmaktı. (Hammond, 1984) milton_ericksonErickson psikoterapi ve hipnozun bu içsel kaynakların yeniden organize edilerek daha iyi kullanılması gerektiğini savunmuştur. (Zeig, 1985 s.6) Erickson, hipnozu danışanın problemini çözmede danışanla işbirliğini sağlamak amacı ile kullanmıştır.

Erickson, Jay Haley’in (1973) Sıradışı Terapi isimli kitabının basılmasından sonra kısa dönem stratejik psikoterapinin babası olarak anılmıştır. (Zeig, 1985 s.5)
O, hipnoz, öğretme, psikoterapi arasındaki sınırları bulanıklaştırmıştır. Çünkü o öğretirken aynı zamanda hipnoz yapmaktadır. Erickson’un konferanslarının bant kayıtlarını inceleyen Zeig, onun konuşmalarının hipnoz yapıcı özelliğini (zamana yayılmış hipnotik indüksiyon içerdiğini) fark etmiştir. Bu durumu Zeig, Erickson’a söylediğinde o, “İzleyicileri motive ediyordum” cevabını vermiştir. (Zeig, 1985 s.6)

Doğumu ve İlk Felci

Milton Hyland Erickson,1902 de çok çocuklu göçmen bir ailenin oğlu olarak Nevada?da doğdu. 1919 da ilk polio atağını geçirdiğinde hayatından ümit kesilmişti ama 1 yıl içinde önce koltuk değneği ile de olsa ayağa kalktı sonra da Wisconsin Üniversitesinde tıp okudu.

Ayaklar Hareket Edin

Erickson, ilk felci 17 yaşında geçirdi.Yatağa düştüğünde doktorların annesine sabaha çıkamayacağı sözünü duyduğunda içi öfkeyle dolmuş, annesinden dışarının manzarasını engelleyen pencerenin önündeki büyük dolabı yana çekmesini istemişti. Sabahı göremeyecekse, günbatımını mutlaka görmeliydi. Böylece hem annesine yaşama arzusunu ilan edip ümit vermiş, hem de bu kısa vadeli hedefe odaklanarak kendini bekleyen ölüm tehdidine karşı korkusunu bastırmıştı. Gün batımının ancak yarısını seyredebilen Erickson, üç günlük bir koma halinden tamamen felçli olarak çıktı. Bu halde geçirdiği uzun zaman boyunca, insanların kelimeleri nasıl kullandığını, jest ve mimiklerin iletişimdeki rolünü gözlemleriyle anlayacaktır. Ona en çok acı veren şey yalnız kalmaktır. Dışarıyı göremeden sandalyesinde yalnız oturduğu bir gün, aralık pencereden gelen oyun sesleri, aklını çeldi. Büyük bir istekle pencereden bakmayı, diğerlerinintekerlekli_sandalye arasına katılmayı istedi. Tam o anda sandalyesinin hafifçe kıpırdadığını fark etti. Büyük bir heyecanla kendisine emirler yağdırmaya başladı: “Ayaklar hareket edin! Sandalyeyi sallayın!” Ancak bir şey değişmedi. Neden sonra yorulup bundan vazgeçti. Sonraki denemesinde yine gündüz düşlerine kapıldığı anda, sandalyeyi hareket ettirebildi. Erickson’un “indirekt telkin” yöntemini keşfi böyle oldu. Öneriyi bilinç değil, bilinçaltı deşifre etmekte, böylece uyarılan hayal gücü vücuda, bilincin verebileceğinden daha güçlü bir şekilde telkin vermekteydi. Bu olayı takip eden iki yıl süresince Erickson, kendine yürümeyi öğretti ve bunu o günlerde emekleyen kız kardeşini izleyerek yaptı. Erickson çocuk felci hastalığına ?insan davranışı konusundaki en iyi öğretmenim? derdi. ( Dr. Jeffrey Zeig, 1980)

Hipnoza İlgisi

Tıp okurken 3. sınıfta hipnoza olan ilgisi başlamıştı ve Clark Hull?un verdiği derslerde bu ilgisini uygulamalara dönüştürdü. Mezuniyeti sonrası psikiyatri alanında çalışmaya başladı ve bu arada psikolojide de master yaptı. Kısa sürede Worcester Eyalet Hastanesinde şef psikiyatrist oldu. (1930) 4 yıl sonra Michigan?da araştırma merkezi direktörü ve Wayne State Tıp Fakültesi?nde doçent oldu. Aynı yerde daha sonra profesör olan Erickson klinik psikolojide de konsültan profesörlük yapmaya başladı.1952 de ikinci polio atağını geçirdi ve bunun sonucunda sağ kol, bacak, sırt ve boyun kasları tutuldu, konuşması etkilendi. Sonra ölümüne kadar yaşayacağı Arizona Phoenix?e yerleşti. Burada hem terapi hem de eğitim çalışmalarına devam etti. Dünyanın pek çok ülkesinde çok sayıda kongre ve konferanslara katıldı. ?American Society of Clinical Hypnosis? bakanlığı, ?American Psychiatric Association? ve ?American Psycopathological Association? onur üyeliği, ?American Journal of Clinical Hypnosis? dergisi kurucusu ve editörü idi. 1980?de ölene kadar çalışmaya devam etti. Hatta öyleki öldüğü tarihte 1 yıllık randevuları doluydu ve arkasında 150?den fazla araştırma, makale, yayın, 2 kitap ve pek çok kitaba konu olacak çalışma bıraktı.

milton_erickson_terapi_sirasinda

Kano Gezisi ve Hikaye Kullanım Metodu

İlk felcinden sonra kısmen iyileştiğinde tamamen iyileşmesini sağlamak amacıyla bir seyahate çıkmayı planlamıştı. Wisconsin ırmağı boyunca kano ile gezmeyi ve kamp yapmayı düşünüyordu. Ancak beraber yola çıkmayı düşündüğü arkadaşı son anda geziden vazgeçti. Erickson seyahati yalnız yapacağını ailesine söylemeden, cebinde sadece 5 dolarla, yola koyuldu. Kanoya kadar yardım alarak yürüdü. Bu gezinin amacı kaslarını güçlendirmek ve hastalığını yenmekti. Bu geziyi yalnız bile olsa başaracağından emindi.

Altı hafta sonra eve cebinde beş dolarla ve kasları güçlenmiş olarak dönmüştü. Bu seyahat sonunda yürümeyi yeniden öğrenmişti. Yürümeyi öğrenmesi gerekiyordu çünkü üniversiteye gitmek istiyordu. Bu gezi sayesinde kaslarını güçlendirmişti. Kano gezisi sırasında karşılaştığı balıkçılara hikayeler anlatmış, ödül olarak da onlardan akşam yemeği kazanmıştı. Sonrasında ne zaman acıksa balıkçıların yanına gitmiş, onlara hikayeler anlatarak altı hafta boyunca karnını böyle doyurmuştu. O anda hikayelerin insanları çok etkilediğini keşfetti. Sonraki yıllarda insanları etkileme de ve terapide hikaye öğesini sıkça kullandı.

Buzların Üzerinde Yürüme

Erickson bir gün işe giderken yolda bir ayağını kaybetmiş bir gazi ile karşılaşır. Adam buz tutmuş yolda, düşmeden yürüyüp yürüyemeyeceğini düşünerek adımlarını tereddütle atmaktadır. Adama biraz beklerse buzların üzerinde düşmeden nasıl rahatlıkla yürünebileceğini göstereceğini söyleyerek buzlu yoldan yürüyerek yolun karşısına geçer. Şaşıran adam bunu nasıl yaptığını sorar.?Gözlerinizi kapatırsanız size de buzların üzerinde yürümesini öğretebilirim” der. Gözlerini kapattıktan sonra etrafında daire çizerek dönmesini, biraz ileri-geri sağa ve sola yürümesini ister. Adamın kafasının karıştığını fark edince de dosdoğru yürümesini ister. Adam gözlerini açtığında buzlu, kaygan yolun arkasında kaldığını görür. Adamın ?Buraya nasıl geçtim?? sorusuna Erickson,?Gördüğünüz gibi normal yolda yürüyormuş gibi karşıya geçtiniz. Çünkü buz üzerinde yürümeye hazırlandığınızda, kaslarınız düşmeye doğru sizi hazırlar. Bu bir ” zihinsel settir.” Bu zihinsel setten dolayı insanlar düşerler. Oysa insanlar ayaklarını kaygan olmayan normal bir yere basar gibi düşünerek yürürlerse düşmezler” der.

Tuzu Bana Uzatırmısın?

Erickson yemek yerken, tuz gerektiğinde bunu kimseye söylemeden de onların bile farkına varamayacağı şekilde tuzu birilerinin elinden almayı başarırdı. Sofrada bulunanlardan biri ne olduğunu anlamadan ve bunu niye yaptığını anlamadan birden bire kendini Erickson?a tuzu uzatırken bulurdu. O, büyük bir ustalıkla konuşmalarının içine “tuzu bana uzatır mısın” telkinini gizlice yerleştirirdi. Bu gizli telkini, tuzu uzatan kişinin bilinçaltı algılamaktadır.

Milton Erickson’ın Modellenmesi ve NLP’nin Gelişimine Katkısı

Gregory Bateson, Milton?ın terapi konusunda çok iyi bir model olduğunu söyleyerek John Grinder ve Richard Bandler?a onu incelemelerini önermiştir. Böylece John Grinder ve Richard Bandler, Milton?ın Phoenix?teki evinde bir süre kalarak onun çalışmalarını izlemişlerdir. ?The milton_erickson_yasliligiPatterns of Hypnotic Techniques of Milton Erickson? (Milton Erickson?ın Hipnoz Tekniklerinin Kalıpları) adlı kitaplarında Milton?ın bireyleri transa geçirmek için kullandığı dildeki üstün yeteneğinin bir bölümünü modellemişlerdir.

Erickson, her bireyin eşsizliğine büyük değer vermiş ve yaptıkları şeyleri nasıl yapabildikleri konusunda sınırsız bir merak duymuştur. Genelleştirilmiş psikolojik teorileri benimsemediği için hiçbir sistematik yaklaşım kullanmamıştır. Bunun yerine terapinin şeklini müşterisinin belirlemesine izin vermeyi tercih etmiştir. Onun hipnoterapide bireyi özgür kılan tarzı ve kullandığı dilin açık ve anlam bakımından esnek olması, karşısındaki bireye söylediği şeylerin o birey tarafından kendisine en anlamlı ve mantıklı gelen bir biçimde yorumlanmasını sağlamıştır. Günümüzde bu tarz hipnoterapi onun adını taşır ve Erickson Hipnoterapisi olarak bilinir. Ayrıca onun kullandığı dil kalıpları, NLP?de Milton Modeli olarak öğretilir.

(Kaynaklar : Richard Bandler ve John Grinder, The Structure of Magic I, 1975. The Structure of Magic 2, 1976 Scrence and Behaviour Books. John Grinder ve Richard Bandler, Trance Formations, Neuro Linguistic Programming and the Structure of Hypnosis, Real People Press, 1981. Richard Bandler ve John Grinder,Patterns of Hypnotic Techniques of Milton H.Erickson, MD, Volume I, Meta Publications)

Milton Erickson’ın Türkçe Yayınlanmış Kitapları

milton_h_erickson_ile_hipnozla_terapi_semineri

Bu kitap Dr. Jeffrey K. Zeig’in 5 günlük hipnoz seminerini banda alıp, daha sonra yazıya dökmesiyle oluşmuştur. Çok değerli bir kaynaktır.

sesim_seninle_her_yerde_milton_erickson

Milton Erickson’ın Bir Kaç Videosu