Aşk, bir çift gözün içine baktığında dilin değil, kalbin konuşmaya başlamasıdır.
Sessizlikte anlaşabilmektir.
Hiçbir şey demeden ben buradayım diyebilmektir.
Aşk, bir bedende değil, bir ruhta kendini evinde hissetmektir.
Birlikte susabilmek, birlikte ağlayabilmek, birlikte aynı duaya amin diyebilmektir.
Aşk, sadece sarılmak değil, o sarılışla bütün geçmişin yarasını sarabilmektir.
Aşk, yalnızca sevilmek değil, görülmektir de, tüm yaralarınla, tüm eksikliklerinle sen böyle güzelsin diyebilecek bir kalbe yaslamaktır.
Aşk, seninleyken kendim olabiliyorum diyebilmektir.
Ve aşk, bazen yaradır, bazen merhem, ama ne olursa olsun, her aşk seni biraz daha sen yapar ve bir gün gelir, kalbin yine çarpar.
Çünkü aşk gitse bile sevmeye cesaret eden yürek hep yeniden açar.
Unutma, aşk gittiğinde bile içinde bir şey bırakır muhakkak, sevmenin güzelliğini ve yeniden başlayabilmenin gücünü.