https://www.youtube.com/watch?v=jZ_Avp15YN4
Not: Bu yazıda anlatılanlar sadece bilgi amaçlıdır. Bir doktor önerisi veya tanı değildir!
Bilinçaltı nasıl temizlenir?
S. Freud bilinçaltı kavramını ortaya attığından beridir bir çok teori türedi. Bilinçaltı kayıtları derken ise genel olarak kastedilen şey bilinçli olarak hatırlayamadığımız, (bazen de hatırladığımız) farkında olmadığımız ama bizim hayatımızı etkileyen kayıtlardır.
En çok aldığım maillerden biri, ‘Bilinçaltımı nasıl temizlerim?’ sorusu. İnsanın aklına bir elektrik süpürgesi ile sanki bütün toz, kirin temizlenmesi ve böylelikle rahatsızlık veren tüm sıkıntılardan kurtulmak geliyor. Maalesef bilinçaltını temizlemek evimizi temizlemek gibi değildir. Çünkü zihnimizde duygular çok karmakarışık bağlantılar oluşturur. Örneğin küçükken yaşadığınız bir dayak yeme olayı, hem sizde otoriteye karşı bir ürkeklik, korku oluşturabilir fakat bunun yanında o olaydan ötürü başka konularda çok güçlü bir kişilik geliştirmenize de yol açabilir. Bu yüzden yaşadığınız rahatsızlık veren olayın hafızanızdan silinmesi sadece acıyı değil, kişiliğinizi de yok edebilir. Ayrıca silme diye bir durum da yok. Jim Carry ile Kate Winslet’ın oynadığı ‘Sil Baştan’ filmi aşk acısını hafızasından sildirmeye çalışan iki kişinin hikayesini ve daha sonra nelerle karşılaştıklarını anlatıyor. Film boyunca silme denilen olayın aslında gerçekten olmadığını görüyoruz. Hatta filmin sloganı şu; ‘Onu aklından çıkardın, peki ya kalbinden?’
Ben hep derim ki, ‘Geleceğimizi yaşadığımız olaylar değil, o olaylara verdiğimiz anlamlar şekillendirir.’ Bu yüzden geçmişte yaşadığımız kötü anıları silemeyiz ama onların anlamlarını değiştirebiliriz.
Peki Geçmişte Bizi Rahatsız Eden Bir Olayı Nasıl Değiştirebiliriz?
1) Yüzleşme: Bir olayla ne kadar fazla karşılaşırsanız, duygusal yoğunluğu o kadar azalacaktır. Sözgelimi denize hayran biri deniz kenarına taşındıktan 1-2 ay sonra artık deniz ona sıradan gelmeye başlayacaktır.. Ya da yüksek sesli bir yerde uzun bir süre kalırsanız o ses artık sizi rahatsız etmeyecektir, sıradanlaşacaktır. (Psikolojide buna hedonik adaptasyon denir.)
Köpekten korkan insanları ‘kendi kontrölüm’ altında köpeklerin yanına sokarım ve bir süre sonra köpeklerle ilgili korkuları duyarsızlaşır ve tamamen yok olur.
Hayattaki korkularımızla yüzleştiğimizde onların aslında korkulacak bir şey olmadıklarını çoğu zaman keşfetmişizdir.
2) Güçlü Bir Kimlikle Anlam Değiştirme: Güçlü Bir Kimlik metodu ile geçmişe dönüp o olayla yüzleşebilirsiniz. İlk önce hayran olduğunuz güçlü bir kişiyi düşünün ya da bir hayvanı… Şimdi onun tüm özelliklerini alıp, hatta o olup sizi rahatsız eden o anıya gidin. Tam o anının içine girdiğinizde şu soruyu sorun: Bu olay …… (kendi isminiz) ne öğretti? (Fakat bu soruyu rol modeliniz veya seçtiğiniz güçlü bir hayvan olarak soracaksınız.)
Bu yöntem yüzleşmeye korktuğunuz bir anınızın karşısına güçlü bir kimlikle çıkmayı sağlar. Bir aslanda korktuğunuzu varsayalaım ama Yeşil Dev (Hulk) olsaydınız muhtemelen korkmazdınız :)
Güçlü bir kimlikle anlam değiştirme güçlü bir şekilde olaylarla yüzleşmenizi sağlamaktadır.
3) Resimlerin Boyutları ve Seslerini Değiştirme: Zihnimizdeki tüm kayıtlar beş duyumuzdan gelen verilerle oluşur. (Resim,ses,koku,tat,dokunma)
Geçmişe ait tüm yaşanan olaylar beynimizde bir film dosyası şeklinde depolanıyor. Bazıları HD kalitesinde depolanırken bazılarının görüntü kalitesi çok bozuk oluyor. Bazılarının sesleri 5+1?ken bazılarının sesleri çok bozuk çıkıyor. Bazı görüntüler 100 ekranken bazıları 37 ekran olarak kaydediliyor. (Koku ve tatları şimdilik katmıyorum)
Genellikle bir fobi (yoğun duygusal olay) oluşurken, beynimiz yaşanan olayı ve beraberinde yoğun duyguları o kadar net bir şekilde kaydediyor ki, adeta 200 ekran, HD kalite 5+1 ses sistemi gibi ve ne zaman o fobi ile ilgili bir uyaran görse (mesela örümcek, yılan vs.) yaşadığı olay hemen tüm canlılığı ile gözünün önüne geliyor ve aynı korkuyu yaşıyor.
10 senedir, dar kapalı alanlara karşı fobisi olan bir arkadaşımla çalışıp bu fobisini tam 5 dk.?da yok etmesini sağladım. Üstüne bir yorgan attığınızda daha 1. saniyesinde çığlık atıp bağırıyordu.
İlk önce onunla görüntüsü hakkında konuştum, tabii ki bu gördüğü görüntü aynen yukarıda bahsettiğim gibi çok canlı bir görüntüydü. İlk önce korkma anını bir film gibi izledik ve ona bazı komik detaylar koyduk. Böylece absürd bir komedi gibi olacaktı. (Korkunç Bir Film serisi gibi) Filme o kadar çok saçma sapan ayrıntı koydum ki gülmeye başladı. Sonra görüntüyü 100 ekrandan 37 ekrana indirdim, sesleri de bulanıklaştırdım. Ve bir kaç düzenleme daha yaptıktan sonra, aynı şeyi bir kaç defa daha yaptırdım.
Şimdi deneme zamanı gelmişti. Yorgan ve pike gibi şeyi tekrar üstüne atacak 20 saniye tutacaktım. Yorganı üstüne attım, atar atmaz kahkahalarla gülmeye başladı. ?Yahu senin korkman gerekiyor, niye gülüyorsun? dedikçe daha fazla gülmeye başladı, hatta gözlerinden yaşlar geldi. Dedim ister gül ister gülme 20 saniye tutacağım bunu :) 20 saniye tuttum ve hiç bir korku hissetmeden, çok rahatlamış bir şekilde kalktı.
Not: Organizmanın hayatta kal komutuna giren ve duygusal yoğunlukla tekrarlanmış olaylarda bu teknik işe yaramayabilir. Bir Psikiyatr’a danışmanız tavsiye edilir.
Aynı zamanda kişi bundan ikincil bir kazanç sağlıyorsa doğal olarak bunu yapmak istemeyecek, yapmak istese bile zihninde canlandıramayacaktır.
4) Hipnotik Trans Durumlarından Yararlanma
Kişi eğer bilinçliliğini kontrol edemiyorsa ve yukarıdaki teknikleri uygulayamıyorsa, kendisi hipnotik trans durumlarından yararlanabilir. Hipnotik trans durumları hepimizin gün içinde aralıklarla girdiği bir durumdur. Bunu kullanmayı bildiğinizde değişim sorunu yaşamazsınız.
Ayrca kişi sorununun kaynağını hatırlamayabilir. Bu durumlarda ise bir profesyonel yardımı ile bu resmi değiştirebilirsiniz. EN İYİSİ İSE BUNU KENDİNİZİN yapacak bir yeteneğe gelmenizdir. (Kendi kendine meditasyon ve oto-hipnoz kitaplarından yararlanabilirsiniz.)
Research Quarterly?de yayınlanan çok ilginç bir araştırma var. Bu araştırmada basketbol oynayan öğrenciler üç guruba ayrılıyorlar. İlk gurup basketbol topunu fileye sokabilmek için 20 gün boyunca fiziksel antreman yapıyor. Ter döküyor. İkinci gurup hiçbir şey yapmıyor,yan gelip yatıyor. Üçüncü gurupsa 20 gün boyunca her gün zihinsel antreman yapıyor. Yani zihinlerinde hayali olarak topu tutuyorlar, paslaşıyorlar, çok güzel atışlar yapıyorlar, terlediklerini hissediyorlar, inanılmaz güzellikte bir maç çıkararak seyircinin alkış seslerini duyuyorlar, maç bitiminde gelen tebrikleri kabul ediyorlar. 20 günün sonunda her gün antreman yapan ilk gurubun performansında % 24?lük bir artış oluyor. Yan gelip yatan ikinci gurupta, beklenilebileceği gibi, hiçbir değişiklik yok. Zihinsel antreman yapan üçüncü gurubun performansında da % 23?lük bir artış oluyor. Dikkat edin! Topu ellerine bile değdirmeden hemen hemen ilk gurup kadar başarı sağlıyorlar. Yani bilinçaltı beş duyunun etkili bir şekilde kullanıldığı ve canlı hayallerin kullanıldığı bir senaryonun sürekli tekrarlanmasıyla, aslında henüz gerçekleşmemiş şeyleri gerçekmiş gibi kabul etmeye başlıyor ve beyne bu sinyali gönderiyor. Ne müthiş bir güç öyle değil mi? Maalesef korkularımız da bu yolla oluşuyor. İnsanoğlunun doğuştan sahip olduğu iki temel korku var. Düşme ve ses korkusu. Diğer bütün korkularımızı süreç içerisinde öğreniyoruz?
Ruhsal Çalışmalar
Eski kadim bilgilerde zihin-beden-ruh dengesinden bahsedilir. Spor yapmak, psikolojinizi disipline etmek ve rahatlatıcı meditatif çalışmalar yapmak mutluluğu destekleyici en önemli etmenlerden biridir.
Her sabah yapacağınız on dakikalık meditasyon etkisini bir hafta içinde gösterecektir. Meditasyon teknikleri içinde zazen tekniğini tavsiye ederim. Türkiye’de bu konuda bir çok kitap bulabilirsiniz.
Özet Olarak yukarıdaki tekniklerden birini veya bir kaçını kendiniz için uygulayabilir ve denemeler yapabilirsiniz. Unutmayın hiç bir şey emek sarfetmeden kolayca olmuyor ama doğru teknik kullanılmadığında ise ne kadar emek sarfetseniz amaca ulaşamıyorsunuz. Batıya doğru yürüyüp güneşin doğuşunu göremeyiz.
Yardımcı olabildiysem ne mutlu,
Hakan
Seçil says:
Hakan kardeşim gerçekten çok yararın oldu bana çok teşekkür ederim
17 Ocak 2016 — 07:22
seda turhan says:
Ben aksam yatarken zayifliycam diyorum sabah olunca aklima bile gelmiyor
30 Ocak 2016 — 23:47
Okur says:
Merhaba internetteki yazınızı okudum ben gün içinde (yani okulda ve genellikle derslerde )aklıma ve gözümün önüne bilinçaltımda kalan müzikler resimler ve diziler ders esnasında aklıma geliyor. Bu yüzden derse tam konsantre olamıyorum bu konuda bir öneriniz varmı ? Teşekkürler
10 Mart 2016 — 15:51
zeynep dirican says:
tesekkurler cidden faydalandim yazinizdan
basarilarinizin devamini dilerim
saygilarimla
09 Nisan 2016 — 23:07
Rukiye says:
Hakan hocam haklısınız bilinçaltı temizlenmez, biz temizlendi sanariz ama aslinda o boşalan frontal lob.umuzdur. Benim şahsi kanaatim bilinçaltı temizleme metotları yerine ileriye dönük güçlü yaşantılarla, zihnimizde bize rahatsızlık veren anılara ait nörolojik bağlari zayiflatmak, yerine yeni yaşantılara ait bağlarin frontal loba yerleşmesini sağlamak. Böyle olunca bi süre sonra istesek de o bilgilere ulaşamayiz zaten. Çünki nörolojik baglar zayiflamiş olur. Bu gestalt kuramindan yola çıkarak kendimce buldugum, uyguladıgım bi çözüm. Kısmet olursa bunları sizle reelde de konusmayı çok isterim. Başarılarınızın devamını dilerim, sevgiler.
27 Nisan 2016 — 18:45
Tuncay Yeşilpınar says:
Hakan Üstadım çok güzel bir yazı olmuş. kaleminize sağlık. Ben de çok uzun yıllar insan bilinci üzerine Amerika ve hawaii’ de araştırma ve çalışmalar yaptım. Özellikle Şaman ritüelik uygulamalarında hissel dua yöntemlerini inceledim. Bu konularda iki adet kişisel gelişim kitabı yazdım. Şu an insan bilinci üzerine tez hazırladığım halde, bilinçaltımızın sonsuzluğu karşısında Yaradan’a olan hayranlığımı gizleyemiyorum. Sahip olduğumuz tüm yaşam kayıtlarımızın arşivlendiği bu kütüphane (bilinçaltımız) öyle karmaşık gözüküyor ki, oraya ilk adım atmayı öğrendiğimizde biraz korkuyoruz. Fakat içeriye bir kez göz attınız mı, artık size hizmet edecek kayıtları rahatça seçebilme imkanınız olduğunu anladığınızda tüm yaşam felsefeniz değişiyor. Sadece bu konuda biraz katkım olsun istedim. Sizi her zaman takdir ettiğimi bildirmek üzere saygılarımı sunuyorum.
Tuncay Yeşilpınar
25 Mayıs 2016 — 11:24
burak says:
yani zaman her şeyin ilacıdır diyorsunuz
13 Haziran 2016 — 12:37
Havva says:
Merhaba benim bu sorunum var. Erkek arkadaşım geçmişime takıldı ve sürekli kurup duruyor. Benim hatam en başta saklamak oldu ilişkimizin başında söylemedim sonradan söyleyince yalancı oldum ne söylesem inanmıyor ve ben elimden geleni yapmak istiyorum bu düşünceleri unutmasini istiyorum.nasıl bi yol izlemeliyim ?
18 Temmuz 2016 — 18:26
Duygu yıldız says:
Slm benim beynim çok boş hiçbişey düşünemiyorum etrafimdakiler sohbet ediyor bene susup kalıyor konuşmak gülmek içimden gelmiyor bu durumdan etrafimdaki insanlar şikayetçi boş beynimi nasıl doldurabilir ve konuşup gülmek için neler yapmalıyım
02 Eylül 2016 — 10:21
Fatma boztas says:
Peki ya muzik ondan nasil kurtula bilirim bn hergun ger dakika saniye dinliyorum kulaklik kulagimdan cikmiyor biktim ama hep tekrarliyorum
05 Eylül 2016 — 20:05
MURAT says:
GERÇEKTEN SIZINLE TANISMAK ISTERIM BENIMDE SIKINTILARIMVAR SİZİNLE HİÇ Bİ TÜRLÜ KONUSMA IMKANIMIZ YKMU COK SIKINTILI DURUMLARIM VAR YARIMCI OLURSANIZ GERÇEKTEN ÇOK MEMNUN KALIRIM
03 Ekim 2016 — 21:22
Alvise says:
Cok guzel aciklamissiniz. Elinize, beyninize ve niyetinize saglik ;).
24 Aralık 2016 — 00:52
ilaydaderin says:
kayinvalidem yanimda oldu hep aklimda cikmiyo aklimdan
05 Ocak 2017 — 16:51
Duygu says:
Cok sıkıntılı bu işler ya.piskolojimiz bozuk die die kendi piskolojimizi bozduk belkide bisey yokken sacma sapan sebeplerden dolayı bu hale geldi.Aslında seytanda vesvese veriyo kuruyoruz .herkesin bir derdi var geçmişi var ama hayatı güzel yaşamazsak Geriye dönük yasarız hep.hayattan tamamen zevk almaya bakıcaksın anı yasayacaksın gezmeyi seviyosan gezeceksin uyumayı seviyosan uyuyacaksın arkdaslarınla vakit gecireceksin hayata hep pozitif bakmalıyız olumsuz seyler düsünüp beynimizi kötü seylere odaklamamalıyız ayrıca her aksam yatarken kalkarken dua okuyup iki rekatta namaz kılarsak bu bile piskolojk olarak rahatlatır sizi.
14 Ocak 2017 — 08:38
AS says:
Bilinçaltı mesajlardan nasıl kurtuluruz ?
01 Şubat 2017 — 16:25
AS says:
Sübliminal mesajlardan nasıl arınılır ?
01 Şubat 2017 — 16:26
YusufEmre says:
hakan hocam yavaaaaaaaaaş bilinçaltımı söktün
01 Temmuz 2017 — 21:19
serpil says:
Bilinçaltı konusunda biraz araştırma yaptım, ama okuduklarım arasında en anlaşılır basit dille anlatan tek yazı bu oldu. Teşekkür ediyorum. Tavsiyelerinize uyacağım. Umuyorum ki faydasını göreceğim. Saygılar…
28 Ağustos 2017 — 16:11