Frued’un Teorisi: Kadınlarda Doğuştan Gelen Yetersizlik

Frued’un öne sürdüğü doğuştan yetersizsizlik (penis kıskançlığı) kavramına inanmış veya farkında bile olmadan inandırılmış bir kadın, bilmeden bir ömür boyu bu yetersizliği aşmaya çabalayacaktır.

İki farklı çabalama türü  ile karşılaşırız. Bu çabalamanın ilkinde kadında erkeksileşme görülür. Erkek gibi davranınır ve farkında bile olmadan erkeklerle yeterlilik konusunda bir yarış haline girer. Böyle bir kadın ilişki hayatında maalesef çok kötü deneyimler yaşayacak ve bir süre sonra yalnızlığa mahkum olacaktır.

İkinci çabalama da ise kadın dişiliğini kullanıp öne çıkmaya çalışacak, göğüslerini, bacaklarını ve seksi kadınsılığını sergileyip bir avantaj yaratma yarışına girecektir.

Kadın Kutsaldır

kadin_feminen

Oysa ki kadın yeni bir hayatın yaratılmasına vesile olan kutsal bir varlıktır. Sezgileri erkeklerden çok daha güçlüdür. Ve feminen (dişi) enerjisi ile erkeğin arkasındaki asıl güçtür. İslam’da ‘Cennet anaların ayakları altındadır.’ sözü dahi kadınlara verilen önemi göstermektedir.

Bu yüzden kadının tüm bu yönlendirmelerden kurtulup, kendi ‘ben’i ile buluşması ve kendi feminen enerjisini ortaya çıkarması gerekir. İşte o zaman tam anlamı ile tasavvufta nefs-i mutmain denilen tatmin olmuş bir insan haline gelecektir.

Son olarak Mevlana’nın kadınlar hakkındaki bir sözü ile bitirmek istiyorum.

‘Kadın, Hak nurudur, sevgili değil. Sanki yaratıcıdır, yaratılmış değil.’ Mevlana

Kaynak: Mustafa Merter – Dokuzyüzkatlı İnsan