Kalbin temizse hikayen mutlu biter!

Etiket: kişisel gelişim (page 1 of 1)

Kişisel Gelişim Kavramı Nasıl Ortaya Çıktı?

Türkiye’de son 15 yıldır, Amerika’da ise son 70 yıldır moda olan kişisel gelişim tanımlaması nereden çıktı ve ilk çıktığında kastedilen neydi?

Bugün kişisel gelişim denilince pek çok kişinin aklına motivasyon, halk diliyle söylersek gaz vermek hatta bazen boş hayallerle insanları kandırmak gibi düşünceler geliyor. Gerçekten de hem dünyada hem Türkiye’de bunu yapanlar olmuştur, insanları boş hayallerle kandıran şirketler olduğu gibi, kendisini farklı tanıtan, hiç yaşamadığı tecrübeleri yaşamış gibi anlatan kitaplar yazılmıştır.

Peki kişisel gelişim kelimesi ilk olarak hangi anlamda kullanılmıştır?

Kişisel Gelişim alanının gelmiş geçmiş en büyük ustalarından Jim Rohn (1930-2009) kişisel gelişim (personel development) tanımlamasını ilk olarak akıl hocası Earl Shoaff (1916-1965)’tan duymuş.

Shoaff, Jim Rohn’a, “Eğer büyümek istiyorsan, işine değil kendine yatırım yap” kabilinden bir felsefe anlatmış. Çünkü yatırım yaptığın iş seneler içinde değişebilir ama sen hep kendinle kalacaksın.

Peki kendine yatırım yapmak ne demek?

Daha çok okumak, iyi konuşmayı öğrenmek, beden dilini kullanmayı bilmek, nezaket kurallarını öğrenmek, giyinmeyi öğrenmek, kendini doğru ifade etmeyi öğrenmek, özgüvenini yükseltmek vb.

Yani kişisel gelişim son zamanlarda anladığımız anlamla ortaya çıkmamış, tam aksine insanın kendini geliştirmesi vasıtasıyla topluma da yararlı olabileceği şekilde, “kendine yatırım yapmak” anlamında kullanılmıştır.

Başarı için en önemli şartlardan biri destekleyici bir çevredir

Başarı için en önemli şartlardan biri destekleyici bir çevredir. Size köstek olan değil de, destek olan arkadaşlarınız olmalıdır.

Bazı zorlukları aşmış olabilirsiniz, üstesinden gelmiş olabilirsiniz ama sizi aşağı çeken insanlar varsa, bırakın ilerlemeyi, o noktada dahi kalmanız zorlaşacaktır. Çünkü enerjinizi alırlar. Motivasyonunuzu düşürürler.

Her zaman anlattığım bir konu var. Çevrenizde en sık görüştüğünüz 6 insan sizin hayatınızı şekillendiriyor, kaderinizi etkiliyor. Bizim kültürümüzde bir söz vardır; Bana arkadaşını söyle sana kim olduğunu söyleyeyim. Bu kadar önemlidir arkadaşlarımız ve çevremiz.

Son olarak Mevlana’nın bu konudaki bir sözüyle bitirmek istiyorum; diyor ki, kiminle gezdiğinize, kiminle arkadaşlık ettiğinize dikkat edin. Çünkü bülbül güle karga, çöplüğe götürür.

hakan_menguc_video

Güzel bir hayat yaşamak için 3 öneri

Koskocaman bir dünya,

kısacık bir ömür.

Bu kısa ömrü güzel yaşamak için 3 öneri;

zaman_saat

 

AZALTIN :

Yediğiniz yemeği, yemeğinizin tuzunu…

Çayın şekerini, kullandığınız eşyaları…

Harcadığınız parayı, boşa geçen zamanı…

Gözyaşlarını, kafaya taktıklarınızı…

Kıyafetlerinizi, kuruntularınızı…

Bilgisayar başında harcadığınız süreyi…

Telefonla konuştuğunuz süreyi…

İnsanlardan beklentilerinizi, televizyon izlemeyi azaltın.

BIRAKIN :

Şikayet etmeyi, çekingenliği…

Rezil olma korkusunu, mazeret üretmeyi…

Başkaları için yaşamayı, yapamam düşüncesini…

Olumsuz düşünmeyi, olumsuz kelimeleri…

Surat asmayı, ön yargıyı…

Herkesi eleştirmeyi, herkesi düzeltmeyi çalışmaya bırakın.

ÇOĞALTIN :

Gülümsemeyi, sevmeyi…

Olumlu düşünmeyi, dua etmeyi…

Şükretmeyi, ayaklarınızın toprağa temasını…

Renkli giyinmeyi, sizi iyi hissettiren müzikleri…

İçtiğiniz su miktarını, çocuklarla geçirdiğiniz vakti…

Teşekkür etmeyi, selam vermeyi…

Özür dilemeyi, mazur görmeyi…

Alttan almayı, sevginizi hak edene vermeyi…

İstikrarınızı, hayal kurmayı…

Güzel söz söylemeyi, kitap okumayı çoğaltın.

Bizi Mutlu Eden Gelişimdir.

Önemli olan zirveye çıkmak değil, her gün bir adım daha ilerlemektir. Neyi başardığınızın bir önemi yok, her gün bir adım ilerlemek, gelişmek bizi mutlu eder. Hayat bisiklet sürmeye benzer, pedalı hep çevirmek gerekir, pedalı çevirmeyi bırakırsak bir gün düşeriz. İlerlemek kendi içinde zorlukları da meydana getirir ama bizi mutlu eden zorlukları aşmaktır zaten.

Kaçımız soyulmuş ayçekirdeği seviyoruz? Ama onu biz çıtlattığımızda, biz soyduğumuzda tadı başka oluyor.

Bazen tek sorunumuz, sorunları sorun olarak görmemiz. Sorunlar bizim ilerlememizi sağlarlar. Sorunlar gelişimiz için birer armağandır.

İlerlemeye devam.
Hakan.

( 8 Nisan 13)

 

 

Mükemmellik Detaylarda Gizlidir

Başarı Tesadüf Eseri mi Oluşur?

Başarının tesadüf eseri oluştuğunu düşündüğümüzde hayat bizim için tam bir karmaşaya dönüşür. Çünkü bizim için artık herhangi bir konuda yükselebilmek tamamıyla şansa bağlıdır.

Ve pek çok insan için, başarının tesadüf eseri oluştuğuna inanmak daha kolaydır. Peki neden böyle inanırız?

Biz insanlar olarak genellikle bütüne bakarız ve bütünü görürüz?
Kıvanç ünlü olduysa yakışıklı olduğu için,
Obama başkan olduysa, bilmem kim onu desteklediği için,
Acun başarılı olduysa şanslı olduğu için vs. vs.

Bütüne baktığımızda ise iki tür yanılgıya düşeriz;

1) Ben onun kadar yakışıklı değilim, onun kadar güzel sesim yok demek ki ben onun gibi başarılı olamam.
2) Ben onun kadar yakışıklıyım, onun kadar güzel sesim var demek ki ben onun gibi başarılı olabilirim.

Yukarıdaki iki düşünce de yanlış bir düşünme biçimidir. Çünkü yakışıklı olmak, sesi güzel olmak, becerikli olmak ancak başarılı olmanın bir kaç detayından biridir. Tabii ki her işin avantaj ve dezavantajlar vardır. Sarışın, uzun boylu ve iyi vücutlu bir erkeğin jön olma ihtimali daha yüksektir.

Ama zayıf yanlarımızın değil güçlü olduğumuz yönlerin üzerine gitme eğiliminde olmalıyız. Uzun boylu birisinin jokey olmak istemesi onun için bir dezavantaj, aynı şekilde kısa boylu birinin de basketçi olmak istemesi onun için bir dezavantaj. Bu yüzden güçlü olduğumuz yönlerde ilerlediğimizde, hedefimize daha kolay ve daha hızlı ulaşabiliriz.

Detaylar, Detaylar

Başarı bir çok detayın birleşimi ile oluşur.
Giyim, konuşma, beden dili, gömleğin renginin seçimi, yerine göre kol düğmesi takılması, bakışların kullanımı vs. vs. bunların hepsi konuştuğumuz ve iletişimde bulunduğumuz insanların bilinçaltını etkiler ve bizim hakkımızda kalıcı kararlar vermelerini sağlar.

Geçen aylarda Madonna Türkiye’ye konser vermeye geldi. Pek çok Madonna seveni Madonna’yı sevdiği ve şarkılarını dinlemek için konsere gittiğini düşünüyor. Peki Madonna’nın Türkiye’ye 45 tır ve 3 Uçak’la geldiğini duymuş muydunuz? (İlgili haber )

Madonna’nın şarkı söyleyebileceği ses sistemi Türkiye’de yok mu? Tabii ki var ama onun istediği kadar ayrıntı ve detay yok ya da bu işi şansa bırakmıyorlar. Biz Madonna’yı izlediğimizi düşünürken aslında Madonna’nın 45 tır ve 3 uçakla hazırlanmış detaylar bütününü izliyoruz.

Hayatınızla ilgili arıntılara dikkat etmeniz dileğiyle,

:) Hakan Mengüç – 4 Nisan 13

Küçük Değişimler Hayatınızda Dev Sonuçlar Almanızı Sağlar

Merhaba,

Size küçük değişimlerin hayatımızda aslında nasıl büyük farklar yarattığından bahsetmek istedim bugün.

Hayatımızın değişmesi için ne yapıyoruz acaba? Gerçekten her gün hedeflerimiz için bir şeyler yapıyor muyuz? Ki hedefiniz her şey olabilir, vücudunuzu şekle sokmak, araba almak, işi bırakıp bir çiftliğe yerleşmek, kitap yazmak ya da gitarist olmak. Ne yapıyoruz hedeflerimiz için? Yoksa hiçbir şey yapmıyor muyuz?

Hiç bir şey yapmayarak da bir şeyler yapıyoruz aslında? Daha doğrusu bence hiç bir şey yapmamak diye bir şey yok. Mutlaka bir şeyler yapıyoruz. Belki yatıyoruz, televizyon izliyoruz, oyun oynuyoruz ya da yemek yiyoruz. Bir şey yapmamak diye bir şey yok. Ve ne yapıyorsak ister istemez bunlar geleceğimizi şekillendiriyor.

Yarınımızı bugünümüz şekillendiriyor, bu yüzden bugün ne yapıyorsunuz? Ufak bir değişimle bugün hayatımızda bir karar alalım.

Ufak bir değişimin hayatıma ne gibi bir katkısı olabilir ki? Sorusu gelir akla hemen.
Aslında her şey ufak değişimlerle olur ama biz genelde hep o son anları görürüz tvlerde ya da okuruz gazetelerde?

Japonya?dan İstanbul?a doğru yol alan bir gemi, rotasında bir santimetrelik bir sapma yapsa 6 ay sonra İstanbul yerine Güney Afrika?ya varmış oluyor. 1 santimetre bunu yapabiliyor.
Ama dümen elinizdeyken o bir santimetreyi farkedemiyorsunuz, o bir santimetre gözükmüyor bile.

Ya da aynısı kendinizde de olmuyor mu? Yıllar önceki fotoğraflarınıza baktığınızda ancak değiştiğinizi anlıyorsunuz.

Bugün alacağınız ufak bir karar yapacağınız ufak bir eylem istikrarlı gittiğinizde hayatınızda dev bir sonuç yaratacak. Bir santimi asla küçümsemeyin.

Ama asla küçük değişimleri de hafife almayın. Bugün atacağınız bir mail, yazacağınız kitabın bir paragrafı, hedefinizle ilgili 10 dakikalık plan hayatınızda büyük bir etki yaratacak. Her futbol maçını izlediğinizde verdiğim o frikik örneğini düşünün.

Yıllar önce Potansiyelimi geliştirmekle ilgili kitapları tekrar tekrar okuyordum ve başta bıktım artık bunlardan, hayatımda hiç bir değişiklik yok diyordum. Aynısını Ney enstrumanını öğrenirken de demiştim. Hocam bir parçanın notalarını verdi ben hep aynısını çalışıyorum ama hiç bir gelişme görmüyordum. Ta ki kendimi sahnelerde görene kadar.

Ama ne olursa olsun ben hep devam ettim. Sürekli devam ettim. Nasıl ki her gün yemek yiyorsam, her gün zihnimi o kitaplarla besledim, Ney öğrenirken de ney çalan insanların videolarını izledim. Ney kayıtları dinledim. Sürekli kendimi enerjik tutup çalışacak güç oluşturdum kendimde. Her gün belki küçük şeyler yaptım ama bugün o küçük şeylerin büyük sonuçlarını yaşıyorum. İstanbula taşınmak istiyordum taşındım. Ulusal bir kanalda Televizyon programı yapmak istiyordum yaptım. Tanınmış, topluma mal olmuş kişilere psikolojik destek olmak istedim, oldum ve hala oluyorum. Milli sporculara bildiğim tekniklerle faydalı olmak istiyordum, oldum. Hatta aralarında dünya şampiyonu olan dahi var.

Son olarak şunu söylemek istiyorum. Küçük şeyleri önemseyin.

Mükemmellik küçük şeylerden oluşur ama mükemmellik küçük bir şey değildir.
Gerçekten muhteşem bir potansiyeliniz var. Başkalarının onu köreltmesine izin vermeyin.

Sevgilerimle, görüşmek üzere.

 

Gelişimin 3 Önemli Adımı

1) İstediğine Düşün, İstemediğini Değil

Ne olmak, ne yapmak istediğinize odaklanmalısınız, ne olmak istemediğinize değil.

Yapmak istediğim bir şey var ama;
Çok yaşlıyım, (bu yazıya bakın: https://hakanmenguc.org/119-yasindaki-tai-chi-ustasi-lu-zijian-ile-tanisin/ )
Çok kötü olaylar yaşadım bunları atlatamıyorum, (bu yazıya bakın: https://hakanmenguc.org/nazi-kampindan-kurtulan-108-yasindaki-alice-herzin-hikayesi/ )
Hastayım sağlık problemlerim var; ( bu yazıya bakın: https://hakanmenguc.org/mutlulugu-biz-mi-olusturuyoruz-yoksa/)

Aşk acısı hayatımı mahvetti, (bu yazıya bakın https://hakanmenguc.org/tag/ask-acisindan-kurtulmak/ )
Umutsuzum, (bu yazıya bakın: https://hakanmenguc.org/madem_atesin_var_neduruyorsun_karanlikta/ )
Sorunlarıma farklı açılardan bakamıyorum, (bu yazıya bakın: https://hakanmenguc.org/insanlarin-bakmadigi-yere-bakarsan-gormediklerini-gorursun/)
Bana koçluk yapacak biri yok, (bu yazıya bakın: https://hakanmenguc.org/kendi-kendinize-koclukta-disney-metodu/)
Ben neler yaşadım bir bilsen, (o zaman bu yazıya bakın: https://hakanmenguc.org/anthony-robbinsten-harika-bir-konusma/ )
Çok fazla reddedildim, umudum kırıldı. Motivasyona ihtiyacım var, (Buna https://hakanmenguc.org/ac-olmalisiniz-les-brown/ ve buna bakın https://hakanmenguc.org/reddedilenler/)
İşe nereden başlayacağımı bilemiyorum, (bu yazıya mutlaka bakın: https://hakanmenguc.org/icinizdeki-3-yasindaki-cocugu-kucaklayin/ )
Ben şanssızım, (bu yazıyı okuyun: https://hakanmenguc.org/sansli-misiniz-degil-misiniz/)
Hayatımdaki bu kadar engelle nasıl başarabilirim, (bu yazıyı: https://hakanmenguc.org/hayatinizdaki-engeller-gercekten-engel-mi/ ve bu yazıyı okuyun: https://hakanmenguc.org/kanseri-yenen-ve-dunyanin-en-buyuk-bisikletcisi-olan-adam-lance-armstrong/)
Geçmişe takılıp kaldım, (bu yazıyı okuyun; https://hakanmenguc.org/gecmisin-en-guzel-yani-onun-artik-gecmis-olmasidir/)
Risk alamıyorum, (bu yazıyı okuyun: https://hakanmenguc.org/en-buyuk-risk-hic-risk-almamaktir/)
Şirketim var ama tavsiye verenim yok, (bu yazıyı okuyun: https://hakanmenguc.org/starbucks_calisan_partner_iliskileri/)
Ah ah kendim olamıyorum; (bu yazıya bakın: https://hakanmenguc.org/icinizdeki_mavi_kusun_cikmasina_izin_vermek/ )
Böyle bir dünyada nasıl odaklanayım, (bu yazıya bakın: https://hakanmenguc.org/evren-bolluk-icinde-farkettiniz-mi/)
Çok kötü şartlarda yaşayıp başarılı olan bir Türk var mı? Bizden bir şey olmaz, (o zaman bu yazıya bakın; https://hakanmenguc.org/huseyin-ozer-bir-ascinin-buyuk-azmi-buyuk-basarisi/)
Genlerimizde ne varsa onu yaşarız diyor bilim adamları, (Hangi bilim adamı diyor? bu bilimadamlarına da bakın: https://hakanmenguc.org/genlerimiz-kaderimiz-mi-yoksa-sadece-inanc-mi/)

Ayrılık acısı beni mahvetti, ( o zaman bu yazıya bakın: https://hakanmenguc.org/ask-acisinin-yararlari/#.VYrunRO8PGc

Yukarıda sırlanan tüm bahaneler sizin istediğiniz şeye değil, istemediğini şeye odaklandığınızı gösteriyor. Neden istediğimiz şeye odaklanmalıyız?
Çünkü neye odaklanırsanız enerjiniz oraya gider, enerjiniz ise sizin harekete, eyleme geçme sebebinizdir.

Eğer şişmanlığınıza, parasızlığınıza, ailevi sorunlarınıza, olanaksızlıklarınıza odaklanırsanız, enerjiniz sizi daha çok düşürür ve canınız hiç bir şey yapmak istemez. Boşuna vakit kaybedersiniz.
Her zaman ulaşmak istediğiniz şeye odaklanmalısınız. Eğer odağınız kötü şeylere kayarsa bu yazıya geri dönüp bahanelerin yanında yazan yazıları okuyun/izleyin.

Odağınız tamamsa eğer, ikinci adıma geçelim.

2) Sonuç Almak İçin En İyi Araçları Kullanın

Eğer ulaşmak istediğiniz bir hedef varsa oraya ulaşabilmek için en iyi haritaya sahip olmalısınız. Doğuya bakıp gün batımını göremezsiniz. İstediğiniz kadar olmak istediğiniz şeye odaklanın eğer doğru haritaya sahip değilseniz yanlış yere gidersiniz ve istediğiniz yere ulaşamazsınız. ‘Harikayım, çoşkuluyum, kendimi bomba gibi hissediyorum, peki niye istediğim olmuyor?’ çünkü yanlış yoldasın.
Muğla haritası ile Ankara’ya gidemezsin, ne kadar pozitif olursan ol.

Peki doğru haritayı bulmanın en kolay ve hızlı yolu nedir?
En kesin ve emin yolu o yollardan başarıyla geçmiş insanları modellemek. Başarılı insanların hayatlarını incelediğinizde mutlaka bir kaç rol modeli olduğunu görürsünüz.
Yohan Blake arkadaşı Usain Bolt’u modellemeye başladı ve bir önceki olimpiyata dahi katılmamışken, 2012 Londra olimpiyatlarında Usain Bolt’un ardından 100 metre’de ikinci oldu. Ki bizden olimpiyat tarihi boyunca kimsenin o seviyeye bile gelemediğini varsayarsak aradaki farkı biraz olsun anlayabiliriz.
Karate Dünya Şampiyonu olan Mustafa Alımcı’ya koçluk yaparken efsane olmuş Karateci Luca Valdesi’nin modellenmesi üzerinden çalışıyorduk.

Peki sizin işinizi yapan insanlar arasında en iyileri kim?
Borsacımısınız? Warren Buffet’ın kitabını okudunuz mu?
Emlak işinle mi uğraşıyorsunuz, O zaman Donald Trump’un tüm kitaplarını okuyun ve size uyanları alın uymayanları atın.
Küçük bir iş yeriniz mi var? Howard Schultz’un kitabını mutlaka okuyun.
vs. vs. örnekleri siz çoğaltabilirsiniz…

Rol modelinizi bulduysanız üçüncü adıma geçelim.

3) Seni Durduran Şeyleri Bul ve Onları Yolundan Kaldır.

Gerçekten olmak istediğiniz şeye odaklanıyorsunuz, mükemmel bir haritaya da sahipsiniz ama bir şey sizi sürekli engelliyor. Bu nedir? Bu sizin iç çatışmalarınızdır ve geçmişten getirdiğiniz bazı kilitler.
‘Başarının %20’si mekanik %80’i psikolojiktir.’
İç çatışmalarınız yüzünden 2 ileri 1 geri gidiyorsunuz. İç çatışmaların olmasını sağlayan en büyük nedenlerden birisi de geçmişte yaşadığımız bilinçaltı kilitler. Bilinçaltımız doğru veya yanlışı bilmediği için, kendini savunmak adına bir çok davranışı kaydeder ve siz pozitif olsanız da, çok çalışsanız da bazı şeyleri yapamazsınız, çünkü sizin en güçlü yanınız sizin oraya gitmenizi istemiyor. Yani ayağınızda pranga ile hedefinize koşmaya çalışıyorsunuz.

Bir önemli nokta da işinizi kötü yanları ile de sevmek ve doğuştan ya da çocukluktan yatkın olduğunuz işi yapmak. Aksi sizi çok yoracaktır ve çok zamanınızı alacaktır.

Einstein der ki, ‘Aslında herkes dahidir. Eğer bir balık ağaca çıkma yeteneği ile ölçülürse her zaman bir aptal olduğuna inanacaktır.’ Ben hepimizin doğuştan gelen güçlü yanlarımız olduğuna inanıyorum ve hayat her zaman bize o güçlü yanımızı kullanma konusunda mesajlar veriyor aslında, iyi bakarsak mutlaka göreceğiz.

İç çatışmalarınız başka olabilir? Hayattaki en büyük değeriniz dürüstlükse ve yaptığınız işin bazı yanlarının dürüst olmadığını düşünüyorsanız yine 1 adım ileri 2 adım geri gideceksinizdir.

Bu yüzden kendinize şu soruyu sorun;
1 adım ileri 2 adım geri gitmeme sebep olan ne?
Nelerden korkuyorum?
Değerlerim neler? İşim değerlerimle çatışıyor mu?

 

Bu yazıyı saklayın ve bir sorunla karşılaştığınızda tekrar bakın.

Mutlu ve Huzurlu Bir Yaşam Dileğiyle,

Hakan MENGÜÇ (5 Eylül 2012)

 

Osmangazi Üniversitesi Semineri

25-26 Aralık günleri Osmangazi Üniversitesi Endüstri Mühendisliği Topluluğu tarafından organize edilen KAL-EM seminerlerinden birine konuşmacı olarak davet edildim.

Ekip olarak EMÖT tarafından çok güzel ağırlandık ve enerjik, neşe dolu bir seminer gerçekleştirdik.

Seminerden bazı resimleri sizlerle paylaşmak istedim.

Seminer fotoğraflarını görmek için buraya tıklayabilirsiniz.