Sabahın 7’sinde Antalya’daydık.

Çok sevdiğim biri bana belirsizlikler prensi demişti. Evet belirsizliği seviyorum, bu yüzden bileti sabahın 5’inde aldık, 6’da da uçağa bindik. Ama keşke daha önce alsaydık diyorum :) Antalya’ya vardıktan sonra değerli dostumuz Psikolojik Danışman Şeref bey karşıladı bizi, Konyaaltı’nda güzel bir kahvaltı yaptık ve seminerimizin yapılacağı Manavgat’taki otele gittik.

Otele ilk vardığımızda…

 

Mayıs ayında olmamıza rağmen otel doluydu ve herkes yüzüyordu.

Seminer öncesinde.. Mikrofonlarda takıldı :)

 

Seminer salonuna girdik. Benden önce de konuşmacılar vardı.

İnsanlar tüm gün oturduğu için üstlerinde bir yorgunluk vardı, onları hareketlendirmeliydim.

Ve yaptım da…

Ve neler yaptık bakın :)

 

İşte böyle geçti seminerimiz.

Bazen sizi bağlayan zincirler, fiziksel olmaktan ziyade zihinseldir.

 

Seminerden sonra minik bir dinleyicimle fotoğraf çekindik :)

 

Seminerden sonra Antalya yerel televizyonu VTV ile de röportaj yaptık.

 

 

Ayrıca seminerden sonra Şeref Kadıoğlu ve Mehmet R. Ayun ile yemek yedik ve sohbet ettik.

Günümü dolu dolu geçirmeyi seven bir adamım. Yeni şeyler denemeyi çok severim.

Antalya’da lunaparka gittik ve denemekten korktuğum birçok şeyi deneme fırsatı buldum.

Bizim için 2 günlük çok güzel maceraydı. Şimdi yeni şehirlere hazırlanmak için İstanbul’dayım.