Kategori: Kıssadan Hisse (page 6 of 22)
Videodan notlar;
– Biz bu dünyaya kendi potansiyelimizi gerçekleştirmek için geldik. – Sufizm sizi kesinliklerin olduğu bir alan için eğitmez, bilinmezliklerin olduğu bir alan için eğitir.
– Cesaret korkuya rağmen eyleme geçmektir.
– Başlangıçta korkak insan ile cesaretli insan aynıdır. Cesaretliyi cesaretli yapan, korkmasına rağmen harekete geçmesidir.
– Çoğu zaman hiçbir zaman gerçekleşmeyecek olayların acılarını sanki onlar olacakmış gibi çekiyoruz.
– Planlar yapacağız ama hayatın karşımıza çıkardığı planlara da direnmemeliyiz. Bırakalım da hayat bize rağmen değil, bizimle birlikte aksın.
– Hata yapmaktan korkma, aynı hatayı iki kere yapmaktan kork.
– İnsan kıyıyı kaybetmeyi göze almadıkça, yeni okyanuslar keşfedemez.
Sevgili dostum Prof. Dr. Murat Aksoy ile sağlıklı yaşam üzerine sohbet ettik. Bilimsel olarak 124 yıl yaşayabilir miyiz? Stresin az miktarda olması bizi ayakta tutuyor mu? Sevildiğini hisseden insanlar hastalıkları daha kolay mı atlatıyor? Kedi-köpek besleyenlerde kalp krizi riskinde azalma mı oluyor? Aralıklı oruç faydalı mı?
Şimdi kalk bakalım silkin şöyle bir. At üzerinden hayatın yorgunluğunu. Vakit zannettiğinden daha az. Haydi kalk bakalım. Şimdi yaşamak zamanı.
Bir şeyi ne kadar çok sahiplenirsek, ondan ayrıldığımızda o kadar acı çekeriz. Peki, ben neden bu kadar sahiplendim? Neden bu kadar acı çekiyorum? Kendimize bu soruyu sormamız lazım. Öncelikle belli bir süre acı çekmek doğaldır. Eğer acı çekmiyorsak bir problem var demektir. Çünkü o kişiyle belli bir yaşanmışlığımız vardır. Eğer geçmiyorsa bir problem var demektir. Başka hiç bir şey yapamaz oluyorsak bizim başka bir hayatımız yok demektir.
Şiir : Can Yücel.
Bugün Uzm. Klinik Psikolog Esra Ezmeci ile ilişkiler ve mikro aldatmalar üzerine konuştuk. Umarım beğenirsiniz.
Kaliteli yaşamak için azaltın. Yediğiniz yemeği, çayın şekerini, fazla eşyayı, harcadığınız parayı, kafaya taktıklarınızı, kıyafetlerinizi, kuruntularınızı, insanlardan beklentilerinizi azaltın. Bırakın, çekingenliği, şikayet etmeyi, rezil olurum korkusunu, başkaları için yaşamayı, olumsuz düşünmeyi, olumsuz insanları, surat asmayı, ön yargıyı ve insanları düzeltmeye çalışmayı bırakın. Çoğaltın, gülümsemeyi, sevmeyi, olumlu düşünmeyi, dua etmeyi, şükretmeyi, size iyi hissettiren müzikleri dinlemeyi, çocuklarla geçirdiğiniz vakitleri, teşekkür etmeyi, selam vermeyi, güzel söz söylemeyi, istikrarı, ve sevginizi hak edenlere vermeyi çoğaltın. İşte bunlar sağlıklı yaşamın reçetesidir. Teşekkür etmeyi ve özür dilemeyi bilmeyen insanları hayatımızdan çıkarma işlemine sağlıklı yaşam denir.
Hepimizin bildiği Gel Gör Beni Aşk Neyledi parçasını piyano ile sizlere çalmak istedim. Umarım beğenirsiniz.
Sözleri :
Ben yürürüm yane yane
Aşk boyadı beni kane
Ne akilem ne divane
Gel gör beni aşk neyledi
Gel gör beni beni aşk neyledi
Derde giriftar eyledi
Gah eserim yeller gibi
Gah tozarım yollar gibi
Gah akarım seller gibi
Gel gör beni aşk neyledi
Gel gör beni beni aşk neyledi
Derde giriftar eyledi
Ben Yunus’u biçareyim
Aşk elinden avareyim
Baştan ayağa yareyim
Gel gör beni aşk neyledi
Gel gör beni beni aşk neyledi
Derde giriftar eyledi
Sorun varsa mutluluk vardır.
Hubb-i Rahman isteyenler dürr ü mercan istemez. Derdini derman bilenler derde derman istemez. Yani diyor ki; Allah’tan güzellik, hediye isteyenler altın ve elmas istemez. Derdin içinde dermanın olduğunu bilenler derman istemez. Çünkü o derdin içinde binlerce hazine saklı derler.
Meditasyon çoğu insanın bildiğinin aksine Hint dillerinden, ya da Budist dillerinden gelen bir kelime değildir. Meditasyon Fransızca bir kelimedir. Birçok sözlük Fransızca meditasyon kelimesini Türkçe’ye “tefekkür” olarak çevirmiştir. Türk Dil Kurumu ise “dalınç” olarak çevirmiştir.
Fransızcaya ise Latince “meditatio” kelimesinden geçmiştir. Latince “meditatio” kelimesi “derin düşünme” anlamına gelmektedir.
Yani meditasyon kelimesi herhangi bir dine veya felsefi öğretiye ait değildir. Budist tarzı yapılan derin düşünme tekniklerine Budist meditasyon denmiş, Hint tarzı yapılan derin düşünme uygulamalarına da Hint meditasyonu denmiştir. Bu yüzden biz de sufi tarzı yapılan derin düşünme tekniklerini Sufi meditasyon olarak isimlendiriyoruz.
Peki neden tefekkür demiyoruz da, sufi meditasyon diyoruz? Çünkü sufizm’de birden fazla uygulanan derin düşünme teknikleri var. Örneğin tefekkür, bir özlü sözü düşünmek şeklinde de yapılabilir, ya da doğayı gözlemlemek ve onun hakikatlerini anlamak şeklinde de yapılabilir. Murakebe daha çok iç gözlem (nefes kontrolü, nefesi saymak, takip etmek veya kalbe odaklanma) ile yapılır. Bunun dışında rabıta, zikir, tespih gibi farklı derin düşünme teknikleri vardır. Tüm bunları kapsayan teknikler bütününe de sufi meditasyon diyoruz.
İnsanlar onbinlerce yıldır daha mutlu yaşamak, daha iyi odaklanabilmek, ibadetlerini yaparken Yaratıcısı ile daha çok bağlantıda olma hissini yaşamak ve zihinlerini dinginleştirmek için çeşitli yöntemler üretmişlerdir. Her ülke veya medeniyet kendi kültürel ve coğrafi koşullarına uygun olarak yöntemler geliştirmiştir.
Sufi meditasyon anadolu coğrafyasında geliştirilen derin düşünme, odaklanma ve zihni sakinleştirme tekniklerini içermektedir.