Kalbin temizse hikayen mutlu biter!

Etiket: ney taksimi (page 1 of 1)

Ney’in Hİkayesi

 

İnsanlarla ortak kaderi paylaşan ney”in ortaya çıkışı ve onlar tarafından keşfedilişi hakkında, Mevlevî kaynaklarda şu temsîlî hikâye nakledilir: 

Peygamber Efendimiz, Allâh”ın kendisine ihsan ettiği esrar ve hikmet denizinden bir damlasını, ilmin kapısı Hazret-i Ali”ye de emânet eder ve:


“–Bu sırları sakın ifşâ etme!” diye sıkı sıkı tenbihler.
Hazret-i Ali, kendisine tevdî edilen bu emânete tahammül edemez, altında iki büklüm olur. Sahralara düşer. Derûnunda sakladığı esrarı bir kör kuyuya döker.

Vaktolur kuyu suyla dolup taşar. Kuyudan taşan bu sular, çevresini zamanla bir sazlık hâline çevirir ve burada kamışlar biter. Bu sazlığın rüzgarda hoş nağmeler çıkardığını farkeden bir çoban, bunlardan bir tanesini keser ve ondan “ney” yapar.

Fakat ney”den çıkan bu ses, o kadar içli ve yanıktır ki, herkes bu sesin derin, duygulu ve yakıcı nağmelerine meftûn olur. Onunla ağlar, onunla gülmeye başlar. Çobanın ünü kısa zamanda yayılır ve her yerden bu çobanı dinlemek için gelirler ve etrafında toplanmaya başlarlar.

 

 

Dinle Neyden – Hakan Mengüç

TV8’de katıldığım programdan ney taksimi…

 

Mesnevinin ilk iki beyitini yorumlarla ve ney taksimi ile paylaşmak istedim.

‘Dinle neyden duy neler söyler sana
Sızlanır hep ayrılıklardan yana’

Mevlana’nın dünyasında, ney insanı temsil eder. İnsan da, tıpkı ney gibi, içinde nefes saklamaktadır. İnsanın her sözü, bir özleyişin ve bir ayrılığın ifadesidir. İnsanın iç çekişleri, aslından ayrı olmanın hüznünü, yuvadan uzak olmanın sancısını yansıtır.

‘Kestiler der sazlık içinden beni,
Dinler hem kadın hem erkek ağlar beni’

Sazlık, kamışlık ney’in anayurdu ve evidir. İnsan da tpkı ney gibi yuvasından ayrılmıştır. Kalbinin ebedi muhabbetle doyduğu o yerden dünya gurbetine sürülmüştür. İnsan kalbi, tıp ney gibi, ayrılık ve yokluğun yaşandığı bu dünyada, inceden inceye feryad etmektedir. İnsan ruhu olması gereken yerde değildir; geçmişe ait hüzünler ve geleceğe ait kaygılar, aslında hep bu uzaklığın sözsüz ve sessiz ağlayışından ibarettir.
 

Hasret anlatmam için bulmam gerek,
Ayrılıktan parçalanmış bir yürek.

Aslı kaybetmişse bir insan arar,
Asla dönmek için hep uygun an arar.

Dosta gâh yoldaş olup gâh düşmana,
İnleyip sesler duyurdum her yana.

Dost olur zannımca her insan bana,
Bi haber gel gör ki sırrımdan yana.

Sırlarım olmaz iniltimden uzak.
Etmez fark her göz, işitmez her kulak.

Saklı olmaz birbirinden can ve ten,
Canı her göz görmez.” Ama bilki sen;

Bir ateştir ses değildir ney sesi.
Kimde yok ateş? Yok olsun böylesi!

Sevgiden ağlar eğer ağlarsa ney,
Sevgiden çağlar eğer çağlarsa ney.

Ney o şeydir perde yırtıp perdesi,
Dost edinmiş dosta hasret herkesi.

Hem devadır ney denen şey hem zehir,
Bir bulunmaz arkadaştır, hem fikir.

Anlatır ney aşk-ı Mecnûn’un nedir,
Kanlı bir yoldan haber vermektedir.

Müşteri yalnız dil, söz, kulak dedi.
Aşkı Mecnûn bildi akıl ermedi.

Derdimizden gün zamansız dolmada,
Her yanlış bir günle yoldaş olmada.

Gün geçip isterse yaz ersin güze,
Ey temiz insan! Sağol kâfi bize.

Kandı her varlık, balık kanmaz suya,
Rızk eğer eksikse, gün dolsun mu ya?

Anlamaz olgun adamdan ham adam,
Söz hem az hem öz gerektir vesselam.

:::Mevlana:::