Sen yola çık, yol sana görünür!

Kalbin temizse hikayen mutlu biter!

Arşivler (page 36 of 40)

Tibetli Rahiplerle Yapılan Bilimsel Araştırma

Buz Gibi Soğukta Bedenleriyle Islak Çarşafları Kurutuyorlar

İnsan zihninin gücü ile ilgili bir önceki yazıda Donarak Ölen Denizciden bahsetmiştik. Sadece inandığı için donmuştu, şimdi de tam tersini buz gibi soğukta ıslak çarşafları kurutan hem de bunu bilimsel labaratuarda denemeyi kabul eden Tibet rahiplerinden bahsedeceğiz.

Tummo solunumu adı verdikleri yöntem ile aşırı soğuklarda dahi vucutlarını bir sobalı evde oturur gibi sıcak tutabiliyorlar.

Devam

İnsan Zihninin Gücü – Donarak Ölen Denizci

1950’li yıllarda bir İngiliz şilebi Portekiz’den aldığı Madura şaraplarını İskoçya’ya götürür. Demir attığı limanda yükünü boşalttıktan sonra, şilepte çalışan denizcilerden biri unutulan şarap kolisi kaldı mı diye denetlemek üzere soğuk hava deposuna girer. Onun içerde olduğunu fark etmeyen başka bir denizci ise, kapıyı dışardan kapatır. Soğuk hava deposunda mahsur kalan denizci, var gücüyle bağırır, çelik duvarları yumruklar, ama kimseye duyuramaz sesini. Çakısıyla içerden açmaya çalışır kapıyı, mümkün değildir. Boş şilep, yeni yükünü almak üzere Portekiz’e doğru yola çıkar.

Devam

Cold Reading Nedir? Nasıl Yapılır?

Cold reading: Herkes için geçerli olabilecek genel ve muğlak ifadelerle başlayıp daha sonra ustaca karşıdaki kişinin tepkilerini ölçerek özele inip kişiyi okuma anlamına gelir.

Falcıların, medyumların vb. bilerek ya da bilmeyerek yaptıkları şey budur. Benim gözlemlerime göre çoğu insan bunu bilmeden yapıyor.

Devam

Neden Sıkıcı Konuşmalarda Uyuruz?

Okuyucularım neden yeni yazı yazmadığımı, kızdıklarını dile getiriyorlar. Yazamamamın ilk nedeni bu aralar sürekli seyahatlerimin olması ve yazılarımı aceleye getirip kalitesini bozmak istememem. Ama aklıma bir fikir geldi, en azından 1soru1cevap köşesi yapabilir böylece uzun yazı olmasa bile yeni bilgileri sizlerle paylaşabilirim.

İlk konumuz hepimizin başına mutlaka gelen sıkıcı konuşmalarda uyuma deneyimi, peki….

Soru: Neden Sıkıcı Konuşmalarda Uyuruz?

Cevap: Richard Bandler ile John Grinder Trans ve Değişim kitaplarında ‘Beyin karmaşıklıktan bunalmaya başlayınca savunma amaçlı trans geçer” diyorlar.

Bu ne demek? Yani karşınızdaki konuşmacının anlattıklarını anlamıyorsanız ya da hep aynı şeyleri söyleyip duruyorsa veyahut kimya hocanızın anlattığı konunun tek kelimesini anlamıyorsanız vb. bilinç diyor ki; “Kardeşim ben bu işin içinden çıkamadım onun için çekiliyorum” eğer oradan gitme imkanınız varsa gidersiniz gitme imkanınız yoksa olayı bilinçaltı devralır ve savunma amacıyla sizi trans konumuna geçirir.

Bir Tai Chi ve Tao konferansına katılmıştım, adam hipnoz hakkında tek kelime bilmemesine rağmen o kadar anlaşılmaz ve karışık konuştu ki en öndekiler bile hipnoz olup uyudu, ben ise zor dayandım :)


Sürü Psikolojisi

İnsan ihtiyaçlarından en önemlisi kesinlik ihtiyacıdır, çünkü bu bize bir güven hissi verir. Ailemizden emin olmak, işimizden, kazandığımız paradan, geleceğimizden emin olmak bizim için çok önemlidir. Bunun içindir ki her aile oğlunun/kızının sigortalı veya devlet memuru olabileceği garantili bir işe girmesini ister.

Fakat bu kesinlik ihtiyacı toplumda o kadar abartılmıştır ki iş sürü psikolojisi denilen duruma kadar gelmiştir. Artık başkaları ne giyinirse onu giyinmeye, başkaları ne yaparsa onu yapmaya başlayan bir duruma gelmişizdir. Sürü psikolojisinin burada anlatabileceğim daha onlarca nedeni vardır ama bunları başka yazımda başka konularda zaten paylaştım veya sonra ki yazılarımda paylaşacağım.

Şimdi sadece size tebessüm ettirecek bir kaç resim ve sürü psikolojisinin nasıl çalıştığını gösteren bir video paylaşacağım..

Aşırı Yükleme Fenomeni

Psikoloji profesörü George Armitage Miller 1956 yılında yayınladığı ‘Sihirli Sayı 7’ (The Magical Number Seven) adlı denemesinde insan algılarıyla ilgili muazzam sayıda araştırmayı özetleyen bir değerlendirme yapmıştı. Bu araştırmasını kısaca şöyle özetleyebiliriz;

İnsanlarda aynı anda yedi bilgi dilimini bilinç düzeyinde işleyecek bir yetenek var. Bu sayı geçilince aşırı yüklenme durumu ortaya çıkıyor ve hata yapılmaya başlanıyor. Yedi sayıyı sırayla söylerseniz, herhalde onu bilincinizde hatasız tutabiliyorsunuz. (ki artık bunun bile fazla olduğunu düşünüyorum) Size dokuz sayılık bir küme verirsem onları doğru hatırlamakta çok daha fazla zorlanıyor ve hata yapmaya başlıyorsunuz.

Örnek; 2 – 5 – 6 – 2 – 2 – 8 – 5 – 3 yandaki sayıları aklınızda tutmaya çalışın.

Zorlandınız değil mi? Çünkü birbirinden ayrı 8 bilgi dilimi var. Aynı sayıları şimdi ezberlemeye çalışın;

256 – 228 – 53

Devam

Bana Yalan Söyle (Lie to Me)

Ben insan psikolojisi ve hipnoz üzerine çalışan, araştırma yapan birisi olduğum için insanların en küçük davranışlarını bile farketmek zorundayım.  Sözgelimi ben bir kelime söylediğimde karşımdakinin hemen o kelimeye verdiği tepkiyi hissederim ve ona göre devam edip etmeyeceğime karar veririm.

Tabii bazı insanlar duygularını saklamayı diğer insanlardan daha iyi beceriyorlar, bu farkı anlamak için çocukları örnek verebiliriz; çocuklar yalan söylediğinde, utandığında veya yanlış bir şey yaptıklarında bunu beden dillerinde açıkça görürsünüz ama büyüdükçe bunu saklamayı öğrenirler. Fakat insanları okumayı bilirseniz büyüklerin de yalanlarını rahatlıkla görebilirsiniz.

Devam

Ben Bir Hipnoz Bozucuyum

Hipnoz: (Sözlük anlamıyla) Telkinle sağlanan yapay uyku hali, rahatlama ve gevşeme hali.

Hipnoz böyle tanımlanır ama bu tanım eksiktir. Kişinin illa uyuması ve gevşemesi değildir.


hipnoz. Ben size, “Bugün hasta görünüyorsun” dediğimde hipnozu başlatmış oluyorum. (Zihninizde bir resim oluşur ve siz bu resme istemsiz bir tepki verirsiniz.) Çünkü sizin odağınızı hasta olmaya çekiyorum. Eğer, “Yüzün sararmış, teyzemin de böyle başlamıştı sonra akşamleyin hastaneye kaldırdık” dersem hipnozu ilerletmiş olurum. Her söylediğim cümle hipnozu daha da derinleştirir ve akşam kendinizi hastanede bulabilirsiniz. (Söyleyen kişinin etkileme gücü ve nasıl söylediği çok önemlidir.) Tabii kendinizi de-hipnotize etmeyi bilirseniz işler değişir.

Devam